İstanbul ve Lizbon şehirleri ruh ikizleri mi? Bu soru, her iki şehri de ziyaret edenlerin zihninde beliren doğal bir merak. Lizbon’u gezerken kendinizi İstanbul’da hissetmek o kadar kolay ki… İki şehir de yalnızca deniz kıyısında yer almakla kalmıyor, aynı zamanda sokaklarına sinmiş romantik bir ruh ve geçmişin izlerini günümüze taşıyan benzersiz bir atmosfer sunuyor. Yüksek tepelerden denize bakan manzaraları, tarihi yapıları ve insanın ruhuna dokunan sokaklarıyla adeta birbirine ayna tutuyorlar. Üstelik, iki şehrin de karmaşık güzelliği ve büyüleyici kaosu, onları yalnızca coğrafi olarak değil, kültürel anlamda da birbirine bağlayan güçlü bir bağ yaratıyor.
Bu yazıda, İstanbul ve Lizbon’un benzerliklerini keşfe çıkacak, köprülerinden meydanlarına, tramvaylarından mutfaklarına kadar iki şehrin ortak yönlerini mercek altına alacağız. Belki de bu yolculuk sonunda, “Ruh ikizliği sadece insanlar arasında mı olur?” sorusuna bir yanıt bulabilirsiniz.
Boğaz’da, deniz manzaralı bir balık lokantasında yemek yiyorsunuz. Martılar gökyüzünde çığlıklar atarak balıkçı sandallarına pike yaparken, deniz otobüsleri görüntüye ekleniyor kimi zaman. Arka planda Zeki Müren’in sesinden aheste aheste “Bekledim de Gelmedin” çalıyor. Hafif hüzün yayılıyor etrafa…
Şimdi üstteki tabloda sadece müziği değiştiriyorsunuz ve İstanbul yerine Lizbon’dasınız. Fonda Amalia Rodrigues yanık yine bir Fado söylüyor. Denize açılıp geri dönmeyen, yıllarca beklenen balıkçı eşlerine ağıtlar yakan kadınların sesine Flamenko dansçıları eşlik ediyor. Masaların arasında kollarındaki sepetlerle çiçekçiler geziniyor.
İş hesabı ödemeye gelince, evdeki hesap POS makinesi ekranındaki rakama uymuyor her iki şehirde de. Ne TL ne de euro kurunda. Tamam, suyu siz içtiniz. Tereyağını da siz ekmeğe sürüp yediniz. Balıktan önce de aperatiflerin toplamı ana yemek kadar olur mu diye hiç sormayın garson beylere.. Hem İstanbul’da hem de Lizbon’da cevap aynıdır. Boğaz’da balık yemek her baba yiğidin harcı değildir.
Yemek üstüne hava almak için şehrin taş sokaklarından çıkarken, tepelere tırmanan tramvaylara yol vermek gerekir. Vatman ısrarcıdır, çaldığı çıngırakla geçiş üstünlüğünü hatırlatır. İstanbul’da neden sarı neden kırmızı da laciverti yok bu meretlerin diyebilirsiniz tabi. Lizbon’da hatları renklerle ayırmışlar sadece.
Lizbon’un 1755’te büyük bir yer sarsıntısı geçirmişliği var ama adını hiç anmayalım. Keyfimiz kaçmasın.
İstanbul ve Lizbon Şehirleri Ruh İkizleri Mi?
Yorum Yaz